KITALAR & BÖLGELER : AVRUPA & İSKANDİNAVYA & AVRUPA BİRLİĞİ (AB)

YUNANİSTAN DOSYASI /// E. TÜMG. Armağan KULOĞLU : Yunanistan'la müzakere yanlışı


E. TÜMG. Armağan KULOĞLU : Yunanistan’la müzakere yanlışı


E-POSTA :  oakuloglu@gmail.com


07 Ağustos 2020


Oruç Reis
sismik araştırma gemisinin Meis adasının 100 deniz mili açığında araştırma
yapmak üzere hareket etmesi ve Türkiye’nin bilgilendirme için
“Navtex” ilanı, Yunanistan’ı endişelendirmiştir.


Türkiye’nin,
araştırma güvenliği için deniz ve hava kuvvetleriyle tedbir almasından daha da
tedirgin olan Yunanistan, bazı gemi ve uçaklarını harekete geçirmiş, bunun
üzerine Türkiye de tedbirlerini arttırmış, gelinen durum iki ülke arasında
çatışmaya gidecek derecede gerginlik yaratmıştır.


Almanya’ya
başvuruyor


Durumun
aleyhinde geliştiğini gören Yunanistan, Merkel’den çözüm bulmasını istemiş, o
da bizzat devreye girerek gerilimin sonlandırılması için iki ülkeyi ikna etmeye
çalışmış ve bunda da başarılı olmuştur. Müzakere yapılması telkin edilmiştir.


Merkel’in bu
girişimi, iki ülkenin çatışmasını önlemek kadar, Yunanistan’ı ve AB’yi korumak
için yaptığını söylemek mümkündür. Ayrıca, Almanya’nın Doğu Akdeniz ve Ege
konularında Yunanistan’ın tezlerine yakın olduğu da bir gerçektir.


Müzakereler
başlayacak


Bu gelişme
üzerine Türkiye, iki ülke arasında güven arttırıcı tedbirler kapsamında
yapılmakta olan, ancak duraksayan müzakerelerin yeniden başlayacağı
düşüncesiyle Oruç Reis gemisinin araştırma yapmasını ertelemiştir.


Türkiye,
Yunanistan ve Almanya’nın ilgili bürokratları görüşmüş ve müzakere sürecinin
başlamasında mutabık kalmışlardır. Yunanistan diyaloğa açık olduğunu, ancak
bunu Türkiye’nin baskı ve zorlaması altında yapamayacağını açıklayarak,
müzakereler başlamadan avantaj sağlama çabasındadır.


Anlaşmazlık
var


Yunanistan
sadece Deniz Yetki Alanları konularının müzakeresini istemekte, Türkiye ise,
başta 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmalarına göre, Gayrı Askeri Statüde olan
adaların anlaşmalar hilafına silahlandırılması, askeri statüye dönüştürülmesi
başta olmak üzere tüm sorunların masaya getirilmesini talep etmektedir. Ayrıca,
10 millik hava sahasının hukuka uygun olmadığını da gündeme getirecektir.
Yunanistan bunun üzerine, karşı hamleyle, Lozan’ın ele alınması ve
güncellenmesi isteğini dile getirmiştir.


18 adacık ne
olacak?


Anlaşmalara
aykırı olarak askeri statüye dönüştürülen adaların dışında, anlaşmalarda
Yunanistan’a bırakılmayan ve Türkiye’ye ait olduğu bilinen 18 adacığın
Yunanistan tarafından işgaline ve buralara askeri birlik yerleştirilmesine
Türkiye’nin itiraz edip etmeyeceği bilinmemektedir.


Yunan
komutanların, Savunma Bakanının, hatta Cumhurbaşkanının buralara gitmeleri,
nispet yaparcasına pozlar verip bunları yayınlamalarına tepki verilip
verilmeyeceği de meçhuldür.


İyi sonuç
getirmez


Rumlarla
diyalogda Kıbrıs müzakere sürecinden ders almak gerekir. Rumlar, müzakereler
kesildiğinde kazandıklarını kâr hanesine yazmış, yeniden başladığında bu
noktadan başlamışlardır. Bilinen deyimle salam taktiği uygularlar.


Müzakerelerden
bir sonuç çıkması beklenmemelidir. Yunanistan’ın bu süreci, zaman kazanarak
ortamı yumuşatma amacıyla kullanacaktır.
Başta Almanya olmak üzere AB
onlardan yanadır. Doğu Akdeniz ve Libya’da karşımızda olanların bir kısmı da
Yunanistan’dan yana olabilir.


ABD şimdilik
bu konuya girmemiştir. Ancak Yunanistan’daki yeni üslerinden ve Kıbrıs’tan
dolayı Yunanistan’a yakın durabilir. Ayrıca ABD, Suriye’nin kuzeyinde
PYD/PKK’ya dayalı bir devlet/yönetim kurmada ısrarlıdır. Onunla petrol
anlaşması bile yapmıştır. Türkiye’nin bekası olan bu konudaki hassasiyetini
istismar etmeye çalışabilir.


GKRY de destek
istiyor


GKRY’nin tek
taraflı açıkladığı ve Türkiye’nin geçersiz kabul ettiği Münhasır Ekonomik
Bölgede sismik araştırma yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin faaliyeti de
GKRY’ni rahatsız etmiş, Rus liderden Türkiye’yi durdurması talep edilmiştir.


Bu konunun da
açıktan müzakere masasına getirilmesi mümkündür. Konu müzakereyi
gerektirmez.


Lozan
Antlaşması, Türkiye’nin kuruluş belgesi, tapu senedidir. Müzakere edilemez. Yunanistan
Lozan şartlarına ve Paris anlaşması hükümlerine uymaya zorlanmalıdır.


10 millik hava
sahasının hukuka uygun olmadığı vurgulanmalıdır.


Adaların, ana
kara gibi deniz yetki alanlarına sahip olamayacaklarında ısrar edilmelidir.


18 adadan
derhal çıkmaları talep edilmelidir.


Konular
egemenlik sorunu olup müzakere edilmemeli, edilirse de yukarıdaki kapsam dışına
çıkılmamalıdır.


Kaynak
Yeniçağ:
Yunanistan’la müzakere yanlışı – Armağan KULOĞLU